Güvenlik kamerasının hareket algılama hassasiyetinin yanlış ayarlanması

Hareket Algılama Hassasiyetinin Önemi

Hareket algılama hassasiyeti, güvenlik kameralarının etkinliği ve doğruluğu açısından önemli bir faktördür. Doğru hassasiyet ayarı, istenmeyen veya anormal durumları tespit etmek için kamera sistemlerinin güvenlik personeline doğru ve zamanında uyarılar göndermesini sağlar. Bu nedenle, hareket algılama hassasiyetinin doğru şekilde ayarlanması, güvenlik önlemlerinin etkinliğini artırır ve potansiyel tehlikelerin önceden belirlenmesini sağlar. Yanlış hassasiyet ayarı, birçok soruna neden olabilir. Hassasiyet ayarının çok yüksek olması, herhangi bir hava değişikliği, ışık oynaması veya küçük hareketler gibi normal durumları bile algılayarak yanlış alarm üretebilir. Bu durumda, güvenlik personeli gereksiz yere harekete geçirilir ve zaman kaybı yaşanır. Öte yandan, hassasiyet ayarının çok düşük olması, gerçek tehditleri gözden kaçırma riskini artırır. Hareket algılama özelliğinin gerektiği gibi çalışmadığı durumlarda, hırsızlık, saldırı veya diğer güvenlik ihlalleri gibi olaylar fark edilemez ve önlem alınamaz. Doğru hassasiyet ayarı için bazı ipuçları vardır. İlk olarak, kameranın izlediği alanın özelliklerini dikkate almak önemlidir. Aydınlatma değişimleri, bitki hareketleri veya gölgeler gibi doğal olayların etkisi göz önünde bulundurulmalıdır. İkinci olarak, hareketli nesnelerin boyutu ve hızı göz önünde bulundurulmalıdır. Büyük ve hızlı nesnelerin tespit edilmesi için hassasiyet artırılabilirken, küçük ve yavaş hareket eden nesneler için hassasiyet azaltılabilir. Üçüncü olarak, çevresel faktörler dikkate alınmalıdır. Rüzgarlı hava, yansıtıcı yüzeyler veya yakındaki trafik gibi etkenlerin hassasiyet ayarına etkisi olabilir. Sonuç olarak, hareket algılama hassasiyetinin doğru şekilde ayarlanması güvenlik kameralarının etkinliğini artırır. Yanlış ayarlar gereksiz alarm üretirken gerçek tehditleri gözden kaçırma riskini artırır. Hassasiyet ayarının, izlenen alanın özellikleri, hareketli nesnelerin boyutu ve hızı ile çevresel faktörler dikkate alınarak doğru bir şekilde yapılması önemlidir. Bu sayede güvenlik personeli, gerçek tehditleri doğru zamanda tespit edebilir ve uygun önlemleri alabilir.

Yanlış Hassasiyet Ayarının Sonuçları

Yanlış hassasiyet ayarının sonuçları, güvenlik kameralarının etkinliğini ve güvenlik önlemlerinin sağlamlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Hassasiyet ayarının doğru yapılmaması, aşağıdaki olumsuz sonuçlara yol açabilir: Gereksiz Alarm Üretimi: Hassasiyet ayarı çok yüksek olduğunda, normalde önemsiz olan olaylar veya hareketler dahi algılanarak gereksiz alarm üretilir. Bu durum, güvenlik ekibinin gereksiz yere harekete geçmesine ve zaman kaybına neden olur. Aşırı alarm üretimi, güvenlik personelinin gerçek tehditlere odaklanmasını zorlaştırır. Alarm Tepkisinde Azalma: Yanlış hassasiyet ayarı, güvenlik ekibinin gerçek tehditleri gözden kaçırmasına neden olabilir. Hassasiyet ayarı çok düşük olduğunda, potansiyel tehlikeler algılanmayabilir ve uygun önlemler alınamaz. Bu durum, güvenlik açıklarının ortaya çıkmasına ve güvenlik sistemlerinin etkinliğinin azalmasına yol açar. Personel Yorgunluğu ve İş Gücü İsrafı: Sürekli yanlış alarm üreten bir sistem, güvenlik personelinin motivasyonunu düşürebilir ve yorgunluğa yol açabilir. Gereksiz alarm sıkıntısıyla uğraşmak, personelin gerçek tehditlere odaklanmasını zorlaştırır ve verimlilik düşer. Aynı zamanda, gereksiz alarm durumunda personel harekete geçmek zorunda kaldığında, zaman ve kaynak israfı da ortaya çıkar. Güvenlik Zafiyetleri: Yanlış hassasiyet ayarı, gerçek tehditleri gözden kaçırma riskini artırır. Tehlikeli olaylar veya saldırılar fark edilmez ve uygun güvenlik önlemleri alınamaz. Bu durum, güvenlik zafiyetlerinin ortaya çıkmasına ve potansiyel tehlikelerin gerçekleşme ihtimalinin artmasına neden olur. Doğru hassasiyet ayarı, güvenlik kameralarının doğru şekilde çalışmasını sağlar ve istenmeyen sonuçları minimize eder. Ayarların doğru şekilde yapılması, gereksiz alarm üretimini azaltır, gerçek tehditleri tespit eder ve güvenlik personelinin etkinliğini artırır. Bu nedenle, hassasiyet ayarının dikkatlice yapılması ve düzenli olarak kontrol edilmesi önemlidir.

Doğru Hassasiyet Ayarının Önemi

Doğru hassasiyet ayarı, güvenlik kameralarının hareket algılama özelliğinin etkinliği ve güvenlik önlemlerinin başarısı açısından hayati önem taşır. Hassasiyet ayarının doğru şekilde yapılması aşağıdaki nedenlerle önemlidir: Gerçek Tehditlerin Tespiti: Doğru hassasiyet ayarı, gerçek tehditleri doğru zamanda tespit etmeyi sağlar. Hassas bir ayar, hareketli nesneleri ve anormal durumları kolaylıkla algılar ve güvenlik personeline hızlı bir şekilde uyarı verir. Bu, hırsızlık, saldırı veya diğer güvenlik ihlalleri gibi potansiyel tehlikelerin önlenmesine yardımcı olur. Azaltılmış Yanlış Alarm Oranı: Doğru hassasiyet ayarı, gereksiz alarm üretimini en aza indirir. Ayarın dikkatli bir şekilde yapılması, normal aktiviteleri veya ortam değişikliklerini gereksiz yere alarm olarak algılamayı önler. Bu, güvenlik personelinin gereksiz yere harekete geçmesini engeller ve zaman kaybını önler. Verimlilik ve Kaynak Tasarrufu: Doğru hassasiyet ayarı, güvenlik personelinin verimliliğini artırır ve kaynakların doğru kullanımını sağlar. Yanlış hassasiyet ayarının olumsuz sonuçlarından kaçınıldığında, personelin gerçek tehditlere odaklanması kolaylaşır ve iş gücü israfı önlenir. Bu, güvenlik operasyonlarının etkinliğini artırırken maliyetleri düşürür. Esneklik ve Uyarlanabilirlik: Doğru hassasiyet ayarı, farklı ortamlar ve değişen ihtiyaçlar için uygun bir şekilde yapılandırılabilir. İzlenen alanın özelliklerine, hareketli nesnelerin boyutuna ve hızına göre ayarlamalar yapılabilir. Bu, güvenlik kameralarının esneklik sağlamasını ve uyarlanabilir olmasını sağlar. Sonuç olarak, doğru hassasiyet ayarı güvenlik kameralarının hareket algılama özelliğinin etkinliğini ve güvenlik önlemlerinin başarısını sağlar. Gerçek tehditleri doğru şekilde tespit etmeyi, yanlış alarm oranını azaltmayı, verimliliği artırmayı ve kaynak tasarrufu sağlamayı mümkün kılar. Hassasiyet ayarının dikkatli bir şekilde yapılması, güvenlik sistemlerinin etkinliğini artırır ve potansiyel güvenlik tehditlerine karşı daha güçlü bir koruma sağlar.

Hareket Algılama Teknolojilerinin İşleyişi

Hareket algılama teknolojileri, güvenlik kameralarının etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak için kullanılan önemli bir özelliktir. Bu teknolojiler, aşağıdaki şekilde çalışır: Piksel Karşılaştırma: Hareket algılama teknolojilerinin en yaygın kullanılan yöntemlerinden biri piksel karşılaştırmadır. Bu yöntemde, kamera görüntüsündeki pikseller sürekli olarak taranır ve ardışık kareler arasındaki piksel değerleri karşılaştırılır. Eğer piksel değeri belirli bir eşik değerinden önemli ölçüde farklı ise, hareket olduğu sonucuna varılır. Bölge Tabanlı Algılama: Hareket algılama teknolojileri, izlenen alanı farklı bölgelere ayırabilir. Her bölge, ayrı ayrı analiz edilir ve hareket algılandığında uygun bir tepki oluşturulur. Bu yöntem, belli bir alanda hareket algılama hassasiyetini özelleştirmek için kullanılabilir. Örneğin, hassasiyetin yüksek olduğu bir bölgede, hareket algılandığında hızlı bir alarm tetiklenirken, hassasiyetin düşük olduğu bir bölgede sadece önemsiz hareketler için uyarı oluşturulabilir. Termal Algılama: Bazı güvenlik kameraları, termal algılama teknolojisini kullanarak hareketi tespit eder. Termal kameralar, nesnelerin yaydığı ısıyı algılar ve bu ısı değişimlerini hareket olarak değerlendirir. Bu yöntem, gece veya düşük ışık koşullarında dahi etkili hareket algılama sağlar. Görüntü Analizi ve Örüntü Tanıma: Gelişmiş hareket algılama teknolojileri, görüntü analizi ve örüntü tanıma algoritmalarını kullanır. Bu algoritmalar, nesnelerin şekillerini ve hareket paternlerini tanır ve anormal hareketleri tespit eder. Örneğin, bir nesnenin beklenenden farklı bir yönde hareket etmesi veya tanımlanan örüntüleri ihlal etmesi durumunda alarm oluşturulabilir. Hareket algılama teknolojileri, güvenlik kameralarının izlenen alanı sürekli olarak tarayarak hareketleri tespit etmeyi sağlar. Bu teknolojiler, piksel karşılaştırma, bölge tabanlı algılama, termal algılama ve görüntü analizi gibi yöntemleri kullanır. Bu sayede güvenlik personeline hızlı bir şekilde uyarılar gönderilir ve potansiyel tehlikelerin önlenmesi için önlem alınabilir.

Yanlış Ayarların Potansiyel Sorunları

Yanlış hassasiyet ayarı, güvenlik kameralarının potansiyel sorunlarla karşılaşmasına neden olabilir. Bu sorunlar şunları içerebilir: Gereksiz Alarm Üretimi: Yanlış hassasiyet ayarı, normalde önemsiz olan olayları veya hareketleri alarm olarak algılayabilir. Bu durum, güvenlik ekibine gereksiz alarm bildirimleri gönderir ve onların dikkatini dağıtabilir. Gereksiz alarm üretimi aynı zamanda kaynak israfına neden olur ve gerçek tehditlerin gözden kaçırılma ihtimalini artırır. Alarm Tepkisinde Azalma: Yanlış hassasiyet ayarı, gerçek tehditleri gözden kaçırma riskini artırır. Hassasiyet ayarı çok düşük olduğunda, gerçek tehlikeler algılanmayabilir ve uygun önlemler alınamaz. Bu durum, güvenlik açıklarının ortaya çıkmasına ve güvenlik sistemlerinin etkinliğinin azalmasına yol açar. Personel Yorgunluğu ve İş Gücü İsrafı: Sürekli olarak yanlış alarm üreten bir sistem, güvenlik personelinin motivasyonunu düşürebilir ve yorgunluğa neden olabilir. Gereksiz alarm bildirimleriyle uğraşmak, personelin gerçek tehditlere odaklanmasını zorlaştırır ve iş verimliliğini düşürür. Aynı zamanda, gereksiz alarm durumunda personelin sürekli harekete geçmek zorunda kalması, zaman ve kaynak israfına yol açar. Güvenlik Zafiyetleri: Yanlış hassasiyet ayarı, gerçek tehditlerin gözden kaçırılmasına ve güvenlik zafiyetlerinin ortaya çıkmasına yol açabilir. Hassasiyet ayarı düşük olduğunda, tehlikeli olaylar veya saldırılar algılanmayabilir ve uygun önlemler alınamaz. Bu durum, güvenlik sistemlerinin etkinliğini azaltır ve potansiyel tehlikelerin gerçekleşme ihtimalini artırır. Yanlış hassasiyet ayarının potansiyel sorunları, güvenlik kameralarının doğru şekilde çalışmasını engeller ve güvenlik önlemlerinin etkinliğini azaltır. Doğru hassasiyet ayarının yapılması, gereksiz alarm üretimini azaltır, gerçek tehditleri tespit eder ve güvenlik personelinin verimliliğini artırır. Bu nedenle, hassasiyet ayarının düzenli olarak kontrol edilmesi ve doğru şekilde yapılandırılması önemlidir.

Optimal Hareket Algılama Hassasiyeti Nasıl Ayarlanır?

Optimal hareket algılama hassasiyeti, güvenlik kameralarının doğru şekilde çalışmasını ve istenmeyen alarm durumlarını en aza indirmeyi sağlar. Hassasiyet ayarının doğru şekilde yapılması için aşağıdaki adımlar takip edilebilir: İzlenen Alanın Analizi: İlk adım, kameraların izlediği alanı analiz etmektir. Hangi bölgelerin daha hassas veya daha az hassas olması gerektiği belirlenmelidir. Örneğin, giriş noktaları veya değerli eşyaların bulunduğu bölgeler daha yüksek hassasiyet gerektirebilir. Ortam Koşullarının Dikkate Alınması: Hareket algılama hassasiyeti, ortam koşullarına bağlı olarak ayarlanmalıdır. Örneğin, dış mekan kameralarında rüzgarın etkisi veya iç mekan kameralarında ışık değişimleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu faktörlerin hassasiyet ayarına etkisi göz önüne alınmalıdır. Hareketli Nesnelerin Boyutu ve Hızı: Hareketli nesnelerin boyutu ve hızı, hassasiyet ayarının belirlenmesinde önemlidir. Daha büyük ve hızlı hareket eden nesnelerin algılanması için hassasiyet yüksek olmalıdır. Ancak, küçük veya yavaş hareket eden nesneler için hassasiyet düşük olabilir. Ayarların Test Edilmesi: Hassasiyet ayarları yapılırken, ayarların doğruluğunu test etmek önemlidir. Farklı senaryolar simüle edilerek hareket algılama test edilmeli ve gereksiz alarm oranı değerlendirilmelidir. Test sonuçlarına göre ayarlamalar yapılabilir. Ayarların Düzenli Kontrolü: Hareket algılama hassasiyeti, çevresel değişiklikler veya sistem güncellemeleri nedeniyle etkilenebilir. Bu nedenle, ayarların düzenli olarak kontrol edilmesi ve gerektiğinde güncellenmesi önemlidir. Sistem performansının izlenmesi ve ayarların ihtiyaçlara göre optimize edilmesi gerekmektedir. Optimal hareket algılama hassasiyeti, güvenlik kameralarının doğru şekilde çalışmasını sağlar. İzlenen alanın analizi, ortam koşullarının dikkate alınması, hareketli nesnelerin boyutu ve hızı, ayarların test edilmesi ve düzenli kontrol gibi faktörler hassasiyet ayarının doğru şekilde yapılmasına yardımcı olur. Bu sayede gereksiz alarm oranı düşer ve gerçek tehditler daha etkili bir şekilde tespit edilir.

Farklı Ortamlarda Hassasiyet Ayarı İpuçları

Farklı ortamlarda hareket algılama hassasiyeti ayarlamak, güvenlik kameralarının optimum performansını sağlamak için önemlidir. İşte farklı ortamlarda hassasiyet ayarı için bazı ipuçları: Dış Mekan Ayarları: Dış mekanlarda hassasiyet ayarını yaparken, rüzgar, bitki hareketi veya geçici ışık değişimleri gibi faktörleri dikkate almak önemlidir. Bu tür ortamlarda, hassasiyet ayarı daha yüksek olmalı ve hareket algılama hassaslığı artırılmalıdır. İç Mekan Ayarları: İç mekanlarda hassasiyet ayarını yaparken, insanların normal hareketleri, eşyaların yer değiştirmesi veya evcil hayvanların aktiviteleri gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Hassasiyet ayarı, bu tür hareketlerin algılanmasına olanak tanımalı, ancak gereksiz alarm üretimi en aza indirilmelidir. Gece Modu Ayarları: Geceleyin hassasiyet ayarları yaparken, kamera tarafından algılanacak ışık seviyeleri önemlidir. Kızılötesi aydınlatma veya diğer gece görüş teknolojileri kullanılıyorsa, hassasiyet buna göre ayarlanmalıdır. Yetersiz ışık durumunda hassasiyet artırılmalı, aşırı aydınlatmada ise düşürülmelidir. Hareketli Nesnelerin Özellikleri: Hareket algılama hassasiyetini ayarlarken, hareketli nesnelerin boyutu, hızı ve hareket yönü gibi özellikler de dikkate alınmalıdır. Örneğin, büyük ve hızlı hareket eden nesnelerin algılanabilmesi için hassasiyet yüksek olmalıdır. Test ve Ayarlama: Hassasiyet ayarları yapıldıktan sonra, sistemi test etmek ve gereksiz alarm oranını kontrol etmek önemlidir. Farklı senaryolar simüle edilerek ayarların doğruluğu değerlendirilmeli ve gerekirse ayarlamalar yapılmalıdır. Farklı ortamlarda hassasiyet ayarı yapmak, güvenlik kameralarının istenmeyen alarm durumlarını en aza indirmesini sağlar. Dış mekanlarda rüzgar ve bitki hareketleri, iç mekanlarda insan ve hayvan aktiviteleri gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Gece modunda ise ışık seviyelerine ve kullanılan gece görüş teknolojilerine dikkat edilmelidir.

İnsan ve Hayvan Algılama Ayarlarının Farkları

İnsan ve hayvan algılama ayarları, güvenlik kameralarının farklı türdeki hareketleri algılamasını sağlamak amacıyla kullanılır. İşte insan ve hayvan algılama ayarlarının farkları: Hareket Desenleri: İnsanlar ve hayvanlar arasındaki hareket desenleri farklılık gösterir. İnsanlar genellikle daha lineer ve belirli bir yönde hareket ederken, hayvanlar daha serbest ve rastgele hareket eder. Bu nedenle, insan algılama ayarları daha kesin ve belirgin hareket desenlerine odaklanırken, hayvan algılama ayarları daha esnek ve geniş bir hareket alanına izin verir. Boyut Farklılıkları: İnsanlar ve hayvanlar arasında büyüklük farklılıkları vardır. İnsan algılama ayarları genellikle orta ve büyük boyuttaki nesneleri hedeflerken, hayvan algılama ayarları daha küçük boyuttaki nesneleri de algılayabilecek şekilde ayarlanabilir. Bu, küçük hayvanların da güvenlik kamerası tarafından tespit edilebilmesini sağlar. Hız ve Hareket Tarzı: İnsanlar genellikle daha hızlı ve düzenli bir şekilde hareket ederken, hayvanlar daha çabuk yön değiştirebilir ve daha hızlı hareket edebilir. İnsan algılama ayarları daha yüksek hızlarda ve belirli hareket tarzlarında odaklanırken, hayvan algılama ayarları daha geniş bir hız aralığına ve daha çeşitli hareket tarzlarına izin verir. Hassasiyet Ayarları: İnsan ve hayvan algılama ayarlarında hassasiyet ayarları da farklılık gösterebilir. İnsan algılama ayarları genellikle daha yüksek hassasiyet gerektirirken, hayvan algılama ayarları daha düşük hassasiyet ayarlarıyla çalışabilir. Bu, istenmeyen alarm durumlarını minimize etmek için önemlidir. İnsan ve hayvan algılama ayarları, güvenlik kameralarının farklı türdeki hareketleri doğru bir şekilde tespit etmesini sağlar. Hareket desenleri, boyut farklılıkları, hız ve hareket tarzı gibi faktörler göz önünde bulundurularak, insan algılama ayarları daha belirgin ve hızlı hareketlere odaklanırken, hayvan algılama ayarları daha geniş ve esnek bir algılama alanı sunar. Hassasiyet ayarları ise istenmeyen alarm durumlarını en aza indirmek için dikkatlice ayarlanmalıdır.

Yüksek Hareketli Ortamlarda Hassasiyet Ayarı

Yüksek hareketli ortamlarda hassasiyet ayarının doğru bir şekilde yapılması, güvenlik kameralarının optimum performansını sağlamak için önemlidir. Bu tür ortamlarda, hızlı ve sürekli hareketlerin olduğu alanlar için hassasiyet ayarlarının özenle yapılması gerekmektedir. Hareketli Nesnelerin Hedeflenmesi: Yüksek hareketli ortamlarda, hassasiyet ayarları hedeflenen nesnelerin doğru bir şekilde algılanmasını sağlamalıdır. Örneğin, belirli bir alanı koruma altına almak istiyorsanız, hassasiyet ayarı bu bölgede gerçekleşen hareketleri yoğunlaştırmalı ve diğer alanlarda oluşabilecek hareketleri minimize etmelidir. Hareket Hızının Göz Önünde Bulundurulması: Yüksek hareketli ortamlarda, nesnelerin hızı önemli bir faktördür. Hareket hızı yüksek olan nesnelerin algılanması için hassasiyet ayarı daha yüksek seviyelerde ayarlanmalıdır. Böylece hızlı hareket eden nesnelerin kameralar tarafından doğru şekilde tespit edilmesi sağlanır. Alarm Ayarlarının Hassasiyeti: Yüksek hareketli ortamlarda, yanlış alarm durumlarını minimize etmek önemlidir. Bu nedenle hassasiyet ayarları, istenmeyen alarm tetiklemelerini en aza indirmek için dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Özellikle rüzgar, dalgalanma, ışık değişimi gibi faktörlerin yoğun olduğu ortamlarda hassasiyet ayarları hassas bir şekilde ayarlanmalıdır. Test ve Ayarlama: Hassasiyet ayarları yapıldıktan sonra, sistemi test etmek ve gereksiz alarm oranını kontrol etmek önemlidir. Yüksek hareketli ortamlarda, farklı senaryolar simüle edilerek ayarların doğruluğu değerlendirilmeli ve gerektiğinde ayarlamalar yapılmalıdır. Yüksek hareketli ortamlarda hassasiyet ayarı, güvenlik kameralarının doğru ve etkin bir şekilde çalışmasını sağlar. Hedeflenen nesnelerin algılanması, hareket hızının göz önünde bulundurulması ve istenmeyen alarm durumlarının minimize edilmesi için hassasiyet ayarları dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Test ve ayarlama süreciyle birlikte, güvenlik kameraları yüksek hareketli ortamlarda güvenlik ve gözetim amacıyla daha etkin bir şekilde kullanılabilir.

Yetersiz Hassasiyetin Güvenlik Açıkları Oluşturması

Yetersiz hassasiyet ayarı, güvenlik kameralarının potansiyel güvenlik açıklarına yol açabilen önemli bir sorundur. İşte yetersiz hassasiyetin güvenlik açıklarına nasıl neden olabileceği hakkında bilgiler: İstenmeyen Hareketlerin Gözden Kaçması: Yetersiz hassasiyet ayarları, güvenlik kameralarının istenmeyen hareketleri tespit etme yeteneğini azaltabilir. Bu durumda, hırsızlık, saldırı veya diğer tehlikeli olaylar gibi önemli hareketler kameralar tarafından gözden kaçabilir. Bu da güvenlik açığı oluşturarak olayların tespit edilmesini ve müdahale edilmesini engelleyebilir. Gecikmiş Alarm ve Müdahale: Yetersiz hassasiyet ayarı, alarm tetiklemelerinin gecikmesine ve müdahalenin zamanında yapılamamasına neden olabilir. Güvenlik kameralarının yeterince hassas olmaması durumunda, anlık ve acil durumlar hızlı bir şekilde algılanamaz. Bu durum, müdahalenin gecikmesine ve potansiyel tehlikelerin büyümesine neden olabilir. Kamu Güvenliğinin Tehlikeye Girmesi: Yetersiz hassasiyet ayarları, kamu alanlarında güvenlik açıklarına yol açabilir. Halka açık yerlerde güvenlik kameraları, hırsızlık, terör saldırıları veya diğer suç faaliyetlerini tespit etme ve önleme amacıyla kullanılır. Ancak yetersiz hassasiyet ayarıyla, bu tür olaylar tespit edilemez ve kamu güvenliği tehlikeye atılabilir. Zayıf Delil ve Soruşturma: Yetersiz hassasiyet ayarı, kaydedilen görüntülerin kalitesini ve delil niteliğini azaltabilir. Bu durumda, suç olaylarına ilişkin net ve kesin kanıtlar elde etmek zorlaşır. Soruşturmalarda kullanılan zayıf deliller, suçluların cezalandırılmasını ve adil bir yargılama sürecini etkileyebilir. Yetersiz hassasiyet ayarı, güvenlik kameralarının etkinliğini azaltarak potansiyel güvenlik açıkları oluşturabilir. İstenmeyen hareketlerin gözden kaçması, gecikmiş alarm ve müdahale, kamu güvenliğinin tehlikeye girmesi ve zayıf delil ve soruşturma gibi sorunlarla karşılaşabiliriz. Bu nedenle, hassasiyet ayarlarının doğru bir şekilde yapılarak güvenlik açıklarının önlenmesi önemlidir.